29 Mayıs 2010 Cumartesi

Euro Vision Canlı Yayın ve Skor Tahminleri

Öncelikle her yıl yaptığım gibi Eurovision'u arkadaşlarla dışarıda izleyemediğim için çok üzülüyorum. Ama bu benim ülkelerle ilgili çılgın yorumlar yapmama engel değil:

Azerbaycan, kız çok güzeldi. şarkı ise o kadar değildi. Eurovision abazası diye bişey var gerçekten. ''Azerbaycanın bacaklara bak'' denildiğini duyar gibi oluyorum yurdun dörtbir yanında.

İspanya, palyaçolar şirindi sadece. derece zor görünüyor. (ben korkuyorum palyaçodan yoksa başarılı)

Norveç, şarkının sonuna doğru kendimi öldürmeyi düşündüm. adamın muazzam düzgün bi tip olmasının da bu durumda etkisi vardır kesinlikle. ama song contest arkadaşım best model yarışması değil.

Moldova, güzel hazırlanmışlar. bıdır bıdırlar. Bu arada ne güzel yayıncılıktır ya. Bizim yayın mal gibiydi. Ayrıca sahne de süper. Diğerleri thank you dememişti.

Kıbrıs, gay... Komşu olduğu için puan vericez ne acı.. Şişko vokale de takılmadım değil.

Bosna, uff ne kadar sert. heavy metal adeta.. sonda köpeğiyle sevinen kız vardı. görmek istediğimiz sahneler.

Belçika, bu kadar kötü bişeyle katılmak ne kadar büyük bi özgüven. Kokain çeksen çıkamazsın. 3 tatlı kaşığı kokaini yiyip birkaç asidi fitil olarak attıktan sonra anca çıkılır bu şarkıyla. Me and my guitar adja3h5uq.

Sırbistan, backstage de bayan sandığım insan Gogol Bordello'nun başımıza saldığı müzikle karşımızda. Slow şarkıların arasında farklı göründüğü için hakedilmemiş bi ilk 10 performansı oldu bu. Halkımızın olası yorumu: Eşcinselle katılsak ben çok utanırım nan :)

Belarus, neyin peşindesiniz ? Biraz daha slow parça dinlersem kalbimde kapanmamak üzere yaralar açılacak gibi hissediyorum. O kelebek kanatlarıyla beni kandıramazsınız.

İrlanda, yayın takılınca dj mix gibi oldu. güzel oldu. Yavaş yavaş bu yıl bi birinci çıkmayacağını düşünüyorum. Oylama yapmadan Eurovision kepenk indirebilir.

Yunanistan, hababam sınıfında ''bir de cana can katan o sevdan olmasa'' diye bi şarkı okurlardı. ah sen olmasan mahmut hoca diye sözler de değiştirilirdi. O şarkıyla katılmışlar. eğlenceli geldi baya slowlardan sonra.

Kötü ya bu adına bile bakmadım.

Georgia nere ya ? Birileri çıkıp kıçını başını sallasın istiyorum artık. Beyonce gelsin Gaga gelsin.

AHA BİZ. LALALAALAYYY ULAN NASI CANLANDIRDIK ORTAMI BEE CLAP YOUR HANDS. bildiğin kötü şarkı ya. ama diğerleri çok boktan olduğu için hakedilmemiş bi ilk 5 geliyor.

Arnavutluk, eğlenceli ya. Önceki yıllarda olsa bişi olmazdı ama bu yıl şanslılar di mi erman hocam ?

İzlanda, bence kazandılar. Kadın çok şişko olduğu için arya okur dedim ne kadar önyargılıymışım. evet şişkolara karşı önyargılıyım ama Hurley'le başlayan açılımım sürüyor.

Ukrayna, bu yıl Şehriban Coşkunfırat'ı öldüren satanist kızla katılıyor asdajr5jıa. Taksim'deki sahnenin önünde yapılan yorumları duyar gibiyim: ''Gitmek lazım babacım Ukrayna'ya''

Fransa, hareketli şarkı ama biz Beyonce tarzı insanların kıçını sallamasını beklerken bu zenci adamlar kıçını salladı. Bariz sönük geçiyo gece...

Romanya, normal ne diyim şimdi daha önce onbin kere yapılmış şarkıya..

Rusya, biz bütün rusları kadın sanıyorduk. Başlarına da yönetsin diye Putin koymuşlardı. Ama acı gerçek abazan gençliğimizin önüne bu akşam sunuldu. Taksim'de olaylar yaşandı..

Ermenistan, bunlar çok kazanıcak tipte bi şov hazırlamışlar. siyasi zibidiliklerle birlikte bunlar kazanıcak izlandadan vazgeçtim.

Almanya, şirinliğe bak ya. Kızın güzelliğinden stream patladı resmen. Taksim'den Almanya'ya oy yağıyodur. Ruslar erkek olunca oylar değişti tabi..

Portekiz, o kızın üstüne oldu mu canım. Sen söyle OLDU MU ?

İsrail, Filistinliler bu boktan şarkıya oy atsa ver elini dünya barışı...

Danimarka, ''hadi artık oylamaya geçelim'' şarkısı..

Son olarak tahminler:
1-Almanya 2-Ermenistan 3- İzlanda 4-Moldova 5- Türkiye

Oylamalarda heyecanlandığım kadar çok az şeyde heyecanlanıyorum. Bunun sebebini ve heyecanlanma derecemi sorgulamalıyım. Ve de son olarak komşusu olmayan bi ülke olsa dünyada ve bu yarışmaya katılsa ne kötü olur dimi onlar için.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Lost'tan iyi bir son beklemiyordum uzun süredir ama dizinin finalinde kilisede Michael, Walt ve Mr. Eko'yu göremeyince anladım ki dizi bize sadece hayatın basit gerçeklerini anlatıyor. Irkçılık diye bir şey hala var ve çok geç olmadan birilerini bulmazsam herkes ölüyken bile sevgilisinin elini tutarken ben John Locke gibi yalnız oturucam.

13 Mayıs 2010 Perşembe

Bu sabah işe gitmek için kapı kolunu çevirdiğimde ilahi bir mesaj aldığımı sandım. Kilidi açmıştım ama kapı açılmıyordu. Birkaç kez denerken bir yandan da bana gönderilen mesajın içeriğini anlamaya çalışıyordum. Annemi çağırdım, açamadı. Babam kapı kolunu kırdı. Bense işe geç kaldığım için mutluydum. Normal bir güne uyanışımdan daha zor gelmişti bu sabah kalkmak.

İlk aklıma getirdiğim hırsızların kapıyı zorlayıp bozma ihtimaliydi. Dışarıdan komşu açmaya çalışırken bunu eledimçünkü mutlu olmamla örtüşmüyordu.

İkinci ihtimal gazetelerde yayınlanacak beni haber bültenlerine taşıyacak cinstendi. İşe gittiğimiz araba kaza yapacaktı. Ve ben evde kilitli kaldığım için kurtualacaktım. Final Destination tadındaki bu senaryo güzeldi. İnanmasak da doğaüstü olayların eğlenceli olduğunu inkar edecek değiliz.

3. senaryo, işte araba kullanırken çuvallayacağım kötü senaryoydu. Kapı bu yüzden açılmasın istiyordum. Derken kapıdaki dilin bozulduğu anlaşıldı. Üst kattaki çelik kapıcı komşu olayı çözmüştü ve ben işe gitmek üzere yoldaydım.

Mutluluğumu sevmediğim bi komşu bozmuştu. Kapı bütün gün açılmasa ne güzel uyurdum. Yoldayken komşu hakkında düşündüm de kapıyı açtığı için değil dünyanın en şeker kızına (kendi kızı) bağırırken duyduğum için ondan nefret ediyordum.